Zamansız Buluşmalar #4 : İş’te İnsan

Kuşakları farklı kılan, doğdukları yıldan çok, zamanın ruhunun söylediklerine verdikleri cevapları. Ve biz farklılıklarımızın bir araya gelmesi ile güzeliz. Farkında olmadığımız benzerliklerimiz ise en büyük zenginliğimiz.

“Zamansız” olarak kuşaklar arası bağ kurma niyeti ile çıktığımız bu yolculuğun dördüncü buluşmasında “İş’te İnsan” dedik, iş hayatına farklı bir bakış açısı ile baktık. İş hayatına gireceklerle, iş hayatındakileri buluşturduk. Sadece ilham veren konuşmaları dinlemekle kalmadık, birbirimizi dinledik, öğrendik, paylaştık, tanıştık.

Müge Uçan Canan ’dan Zamansız’ı ve “İş’te İnsanı”, Ali Murathan Dikel ve Elif Öykü Lal Mutlu ’dan bu buluşmamızın niyetini ve gün boyu yapacaklarımızı dinledik.

Eda YIRMIBESOGLU bu niyeti gerçekleştirmemize destek olan Kolektif House’un ilham veren hikayesini bizimle paylaştı.

Buluşmamızın bir diğer destekçisi CEO Platformu ’nun iş dünyası ve gençler arasında köprü olma hedefini, geçmişin ahilik kavramını günümüze taşıyarak, karşımızdakinde gördüğümüzü geliştirme, iyi niyet ve ortak dil ile değer yaratma niyetini Haldun Pak’tan dinledik.

Dil geleneğimizin inceliklerini, kelimelerin doğru telaffuzlarını, doğru cümle yapılarını ve ifade kalıplarını özellikle yeni nesillere aktarmayı hedefleyen Reyhan Çınar ile tanıştık. Reyhan Çınar bize, sözün hangi ihtiyaçla ortaya çıktığını, konuşmanın muhatabımız üzerindeki tesirini ve bu tesiri güçlendirme yollarını; yeni kelimeler öğrenmenin, doğru konuşmanın önemini anlattı.

monologuestories kurucusu Tuğçe Öztürk ile dijital sanatçı ve girişimci Kerem CİĞERCİ’nin moderatörlüğünde girişimciliğe farklı bir bakış açısı ile baktık; farklı nesillerin girişimciliğe yaklaşımlarını, farklı gibi gözüken benzer yanlarını keşfettik.

Yetenek Akademisi ortağı, Yönetim Danışmanı Pınar Ersoy Özdoğru ile “İş’te Kuşakların Uyumu” oturumunda bir araya geldik ve iş hayatında kuşakların zamanın ruhunun söylediklerine verdikleri farklı cevapların benzerliğini farkettik.


Peki bu etkinlikten neler bizde kaldı? Belki de konuşmaların sonunda duyduğumuz şu cümle, bizde kalanları özetleyebilir:

“Sevilmek mi istiyorsunuz? Seveceksiniz. Almak mı istiyorsunuz? Önce vereceksiniz.”